Dünya Ülkeleri ve Türkiye'de kadınlar çok yönlü olarak şiddete uğruyor. Kadınların eğitimden yoksun bırakılarak eve mahkûm edildiği, ekonomik faaliyetlerinin yasal ve geleneksel birçok engelle kısıtlandığı, çalışma yaşamında bin bir haksızlık ve ayrımcılıkla karşılaştığı, toplumun en fakir kısmını oluşturduğu ve kendi kaderine terk edildiği koşullarda, şiddetin ilk hedefi de doğal olarak (!) en korumasız ve zayıf kesimi, yine kadınlar oluyor.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET GİDEREK ARTIYOR
Seyhan Soroptimist Kulübü Başkanı Ebru Bacaksızlar; “Kadına yönelik şiddet, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden doğan ve kadınların toplumdaki ikincil konumlarına dayanarak, kadınlara uygulanan her türlü şiddet eylemi ya da tehdididir. Kadına yönelik şiddet bize fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik zarar veya acı veren / verebilecek her türlü eylemler zinciridir. Zarar vermekle tehdit edilmemiz, bir şeyleri yapmaya zorlanmamız ya da yapmak istediğimiz bir şeyi yapmamıza engel olunması, bir yere kapatılmamız da şiddettir. Bunlar sadece kadın olduğumuz için başımıza gelir, biz bir şey yaptığımız ya da yapmadığımız için değil. Nerede olursa olsun bize zarar veren bu tür eylemlerin tümü kadına yönelik şiddettir.” Dedi.
SOROPTİMİSTLER OLARAK, ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜNÜ KINIYORUZ
“Ülkemizde son günlerde yaşanan olaylar artık kadına şiddet tanımından çıkmış, adeta bir cinnet halini almıştır.” Diyen Başkan Ebu Bacaksızlar şöyle devam etti;
“Daha geçen hafta iki genç kızımız korkunç bir şekilde öldürülürken, bir başka olayda küçücük bir kız çocuğunun bizzat kendi aile bireyleri tarafından öldürülmesinin korkunç detaylarını izliyoruz. Yaklaşık bir buçuk aydır ülke olarak tüm bu korkunç olaylar sadece cezai yaptırımların uygulanması ile çözülecek meseleler değil. Toplumumuzun ciddi bir eğitimsizlik, toplumsal yapı bozukluğu ve son yıllarda çok ciddi bir tehdit haline gelen uyuşturucu kullanımı gibi çok büyük sorunları var. Tüm bunlar ancak toplumsal bir seferberlik hali ile çözülebilir. Ana faaliyet konusu kadınlar ve kız çocukları olan Soroptimistler olarak, şiddetin her türlüsünü kınıyoruz. Kadını ve özellikle kız çocuklarının hayatlarını mahveden bu eşitsizlik ortamında bizler üzerimize düşen tüm görevleri yapmaya hazırız ve toplumun tüm kesimlerini acilen çözüm için adımlar atmaya davet ediyoruz.”