Nennioğlu yapmış olduğu açıklamada;
“Sağlık-Sen Adana Şubesi olarak, Kasım 2024’te yürürlüğe girecek olan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği hakkındaki görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Yönetmelikte bazı olumlu düzenlemeler bulunsa da, maalesef birçok kabul edilemez madde ve sahadaki ihtiyaçlardan uzak olan hükümler yer almaktadır. Bu değişikliklerin, aile hekimliği sisteminde geri adım anlamına geldiğini düşünüyoruz. Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanlarının beklentilerini karşılamayan, adaletsiz ve mağduriyet yaratabilecek düzenlemeler, bu hizmetin sürdürülebilirliğini olumsuz etkileme riskini taşımaktadır.
Yönetmelikte sözleşme yenileme, memnuniyet oranı ve disiplin cezaları gibi konularda getirilen yeni koşullar, çalışanların iş güvencesine yönelik ciddi endişelere yol açmaktadır. Memnuniyet oranı gibi subjektif kriterler üzerinden sözleşmenin feshedilmesi, iş barışını ve güven duygusunu zedeleyen bir uygulamadır. Aile hekimliği sistemine performansa dayalı yeni kriterlerin eklenmesi ve sözleşme yenilemenin bu koşullara bağlanması, çalışanlar üzerinde büyük bir baskı yaratacaktır.
Öte yandan, bu yönetmelik yayınlandıktan sonra 2000 yeni aile hekimliği pozisyonunun mevcut şartlar altında doldurulmasının çok zor olduğu kanaatindeyiz. Yönetmelikteki ağır ve ölçüsüz düzenlemeler, yeni adayların bu alanı tercih etmesini zorlaştıracak, mevcut çalışanları ise huzursuz edecektir. Nöbet uygulamaları, geçici görevli aile sağlığı çalışanlarının ödemeleri ve sosyoekonomik gelişmişlik düzeyine göre ücret düzenlemeleri gibi konular da maalesef sahadaki gerçek ihtiyaçlardan uzaktır ve aile hekimliği sistemini sekteye uğratabilecek niteliktedir. Bu sebeple, SAHU asistanlarımız için daha iyi çalışma koşullarının sağlanmasını talep ediyoruz. Yönetmelik bu haliyle kalırsa, SAHU işini unutmamız gerekecektir.
Sonuç olarak; hekimin reçetesine müdahale eden, mesleki sanatını serbest icra etmesine engel teşkil eden, hastaya hem ilaç yazılmasını hem de hastaneye sevk edilmesini önleyen, aile hekimliği birimlerinde gereksiz bürokrasi ve iş yükü artışına neden olan bu yönetmeliği kabul etmiyoruz.
Biz, yeni yönetmelikle hekimin ve hemşirenin iş yükünü azaltacak tıbbi sekreter kadroları ve güvenliğin sağlanması için tedbirler beklerken, karşımıza bambaşka maddeler çıktı. Sağlık-Sen olarak, bu yönetmeliğin çıkmaması için Genel Merkezimizin büyük mücadele verdiğini belirtmek isteriz. Ayrıca, ben de bizzat Halk Sağlığı Genel Müdürü ile görüşüp sahadaki sorunları elden teslim ettim. Ancak Sağlık Bakanlığı, bu konuda geri adım atmamıştır. Yanlış hesap Bağdat’tan döner; Genel Merkezimizin, 60 şubemizin ve iki avukatımızın kararlılığıyla bu işin peşini bırakmayacağız. Sahanın gerçek beklentilerini karşılayan, adil ve sürdürülebilir bir yönetmelik oluşturulması için her türlü girişimde bulunacağız. Sahada emek veren tüm aile sağlığı çalışanlarımızın yanında olduğumuzu ve onların haklarını sonuna kadar savunacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz.”