TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında okullarda ortaya çıkan güvenlik sorunu hakkında açıklamalarda bulunan DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, okul bahçelerinin artık suçluların elini kolunu sallayarak gezdiği yerlere döndüğünü belirterek, “Kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında okullarımız güvenlik personellerinden yoksun kaldı. Okullarımızın kapısında bir güvenlik sorumlusu yok. Uyuşturucu torbacıları ve diğer suçlardan sabıkalı kimseler, elini kolunu sallayarak okullarımıza giriyor, okullarımızın bahçelerinde cirit atıyor. Bu suçlular okullarımızın koridorlarına kadar giriyor, olaylar çıkarıyor ve öğrencileri darp ediyorlar”, sözleriyle okullarda güvenlik görevlisinin bulunmamasından dolayı yaşanan olaylara dikkat çekti.
Öğretmenlerimizin ve Öğrencilerimizin Can Güvenliği Risk Altındadır
Okullarda yaşanan güvenlik sorunlarından kaynaklı olaylardan dolayı öğretmenlerin ve öğrencilerin can güvenliğinin büyük risk altında kaldığına değinen Kısacık, ailelerin de endişe içinde olduğunu vurgulayarak, “Emniyet müdürlüğü kayıtlarına bakıldığın suçluların en fazla yakalandığı mahal olarak okul çevreleri öne çıkmakta. Suçlular okul koridorlarına, sınıflara kadar giriyorlar. Bu durum öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin can güvenliğini büyük bir risk altında bırakmaktadır. Velilerimiz en değerli varlıkları olan çocuklarını okullara gönderiyorlar ama çocuklarının güvenliklerinden emin olamadıkları için büyük bir endişe içindeler. Okullarımızda çok büyük bir güvenlik açığı olduğu açıktır. Öğretmenlerimizin ve çocuklarımızın kötü niyetli kişilerden korunması şarttır. Eğer bu soruna bir çözüm bulunmazsa, öğretmenlerimiz ve öğrencilerimizin can güvenliği risk altında kalmaya devam edecektir, buna izin veremeyiz”, ifadeleriyle millî eğitim bakanlığının okullardaki güvenlik sorununa acil çözüm bulması gerektiğinin altını çizdi.
Eğitimden Tasarruf Edilemez!
Okullarda ortaya çıkan olumsuz tablonun kabul edilemeyeceğini belirten Kısacık, yaşananların iş bilmezlik ve yönetimsizliğin sonucu olduğunu ifade ederken, millî eğitimden hiçbir şekilde tasarruf edilmemesi gerektiğini dile getirerek, “Millî eğitim konusunda tasarrufa gidilmesi, tasarruf tedbirleri çerçevesinde eğitim unsurlarına zarar verilmesi kabul edilemez. Millî eğitimin hiçbir alanında tasarruf edilememelidir. Savaşta bile millî eğitimden tasarruf edilemez. Unutmayalım ki Cumhuriyet Tarihimizin ilk Maarif Kongresi 1921 yılında, kurutuluş savaşımızın en yoğun ve en kanlı geçtiği dönemlerde yapılmıştır. Çünkü eğitim bir ülkenin geleceği nesillerin yetiştiği sistemdir. Çocuklarımız bizim geleceğimiz ve insan kaynağımızın temelidir. Çocuklarımız, gelecekteki doktorlarımız, askerlerimiz, mühendislerimiz, öğretmenlerimiz, ülkemizin yöneticileri olacaktır. Dolayısıyla çocuklarımızın eğitiminden tasarruf edilmiş, eğitiminin masraflarından kısılmış, yetersiz eğitim verilmiş bir nesil olarak yetişmesi Türkiye’nin geleceğinde çok büyük kayıplara sebebiyet verir. Çocuklarımızın okullarda güvenliğini sağlayamıyorsak, eğitim aldıkları sınıfların temizlik ve hijyenini sağlayamıyorsak, eğitimlerinde fırsat eşitliğini sağlayamıyorsak, eğitimin çıtası düşmüşse, üniversite mezunu gençlerimizin mezuniyetinin bir değeri yoksa, liyakatsizlik eğitim sistemimizde kol geziyorsa lütfen kimse bize yerlilikten, millîlikten ve eğitimde ileri düzeyde olduğumuzdan bahsetmesin. Bu iş bilmezliktir, beceriksizliktir, öngörüsüzlüktür. Bu yerli ve millî söylemi maskesi altından çocuklarımızın, ülkemizin geleceğinin diplere çekilmesidir. Bugün bu olanları öngörüp hiçbir çözüm üretmeden eğitimden tasarruf edenlerin niyetleri kirlidir. Geleceğimiz olan çocuklarımızın bu şekilde sömürülmesine ve bu kirli niyetlerle eğitimlerinin kısıtlayan uygulamaların devam etmesine asla izin vermeyeceğiz”, dedi.